Sabah saat 06.30 gibi tam da tahmin ettiğimiz gibi sisli bir havaya uyanıyoruz. Turumuz boyunca yazlık tulum kullandım ve dün gece biraz üşüdüm. Ülkemizde yaz mevsimindeyiz. Fakat Polonya daha kuzeyde olduğu için geceleri sıcaklık düşmeye başladı. Gece için artık daha dikkatli olmalıyız. Kim yolda hasta olmak ister ki? Bugün hedefimiz Polonya’nın güzel şehirlerinden biri olan Krakow.
Yolumuz pek uzun sayılmaz. Bulunduğumuz yerden 60 km sonra Krakow şehrine varmış olacağız. Yaklaşık bir saat süren toparlanmamızın ardından maps.me bize hemen hotelin yakınlarından bir rota çiziyor. Biz de rotaya göre yola çıkıyoruz. Görünüşe göre birkaç tırmanışımız olacak.
Bu güzel yerden ayrılırken son bir hatıra daha kalmasını istiyoruz.
Hotelden çıkıp köşeyi döner dönmez tırmanışlar başlıyor. Yol dar fakat araç yoğunluğu pek fazla yok. Ayrıca yükseldikçe yer yer sis artıyor. İlk tırmanış biterken dinlenmek için bisikletten inmeye çalışıyorum. Tam o sırada ayağımı arkadaki bayrak direğine takıyorum ve bayrak direği ek yerinden kırılıyor. Neyse yanımızda plastik kelepçe ve bant var. Haritada bu kadar dik gözükmeyen tırmanışlar, sabah daha ısınmadan ve aç karınla yaptığımız için bizi biraz zorluyor.
Mola vere vere sanırım civardaki en yüksek rakımlı yere çıkıyoruz. Sisler önümüzden geçiyor. Haritaya göre artık tırmanışlar bitti. Şimdi iniş zamanı. Öyle de oluyor. Küçük, güzel kasaba ve köylerden geçiyoruz. Artık market bulup kahvaltılık bir şeyler almanın vakti geldi. Kasaba veya köyün hemen çıkışında küçük bir bakkal görüp duruyoruz. Atıştırmalık bir şeyler alıp küçük bir mola veriyoruz.
Sonrasında tekrar yola devam. Daha bir-iki km pedallamıştık ki ana yola bağlandık ve sağında kocaman süpermarket gördük. Açken kafamız çok çalışmıyor. Bisikletleri dışarıya bırakıp içeride turlamaya başlıyoruz. Tüm yemek hazırlama malzemelerimiz kirli olduğu için paketli ürünlerle kahvaltı yapmak zorunda kalıyoruz. Süpermarketin içerisinde kahve ve hamur işi şeyler satan küçük bir yer var. Her ne kadar Merve sadece tatlı şeylerle kahvaltı yapmayı sevmese de sadece seçeneklerimiz onlar. Birkaç hamur işi beğenip yanına da kahve alıyoruz. Merve yerken “şimdi çay olacaktı” demekten de vazgeçmiyor 🙂 Neyse kahvaltımızı yapıp tekrar yola çıkıyoruz.
Kahvaltıdan sonra tekrar yola çıktık. Yolda ilerlerken birden bisiklet yolu olduğunu düşündüğümüz harika bir yol başlıyor. Yolun bir tarafında parke taşlarıyla döşenmiş bir kaldırım ve yolun tamamı ağaçlarla kaplanmış. Buraya gerçekten bayılıyoruz.
Küçük ve rahat yollardan devam ederek Krakow’a 14 km kala küçük bir şehirde öğle yemeği molası verdik. Sabahki havadan eser yok. Merve çocuk parkında bisikletlerin başında bekledi. Bende öğle yemeği için alışveriş yaptım. Kaç gündür almadığım 5 litrelik suyu Merve elimde görünce “Aferin Barış, Krakow’a 14 km kaldı. Tam da tek ihtiyacımız olan şey 5 litrelik su” diyor. Başlıyoruz gülmeye 🙂 Bazen gerçekten böyle basit şeyleri gözden kaçırıyorum. Neyse termoslara paylaştırınca ve biraz sebze yıkayınca pekte fazla değilmiş: ) Karnımızı güzelce doyuruyoruz ve üzerine biraz da dinleniyoruz.
Turumuzun altıncı gününde artık yola alıştık. Yaptığımız planlamalar güne çok kolay yayılıyor. Krakow’a doğru yola çıkma zamanı. Bu gece turumuzun ilk warmshowers konaklamasını yapacağız. Wamshowers’tan Marcin ve Annia bizi evinde ağırlayacak.
Krakow Polonya’nın en eski ve en büyük üç şehrinden biri. Yerleşim yeri başladığını göre artık Krakow şehrine yavaş yavaş girmeye başlıyoruz. Birkaç km sonra Krakow tabelasını görüyoruz. Turun en keyfili anlarından biri de yapılan kilometrelerin ardından kafamızda belirlenen bazı hedeflere ulaşmak. Artık Krakow şehrine giriş yaptığımıza göre Marcin ile buluşacağımız akaryakıt istasyonuna doğru rota oluşturabiliriz. Yaklaşık dört veya beş kilometrenin sonunda akaryakıt istasyonuna varıyoruz.
Sözleştiğimiz gibi Marcin’e çağrı bırakıyorum. Sonrasında yaklaşık 15 dk içinde Marcin akaryakıt istasyonuna geliyor. Ayak üstü kısa bir tanışmanın ardından onu takip ederek bilikte pedallıyoruz. 10 dakika sonra evine varıyoruz. Bisikletlerimizi üst kata çıkarıp bizim İstanbul’da yaptığımız gibi onlar da içeri alıyor. Kapıda bizi eşi Ania karşılıyor. Bisikletleri kalacağımız odaya yerleştirmemizin ardından duş almak için izin istiyoruz.
Marcin yazılımcı, Ania ise doktor. Duşun sonrasında Ania’nın hazırladığı sofraya oturuyoruz. Önden domates çorbası ve arkasından da Polonya mutfağından pierogi yiyoruz. Yaptıkları turları dinliyoruz. Marcin 25 yaşında ve bisikletiyle 27 ülkede tur yapmış ve Ania ile birkaç ay sonra İsrail’de yeni bir tur yapacaklar. Bisikletle ilgili tüm tamir ekipmanları mevcut ve bu işi yapmayı çok seviyor. Güzel yemeğin bizi kısa bir şehir turuna çıkarmak istiyorlar. Çok güzel fikir. Çıkmadan önce kirli eşyalarımızı da çamaşır makinesine atıyoruz.
Bize şehir merkezini tanıtan güzel bir tur yaptırdılar. Yerel insanlarla şehir gezmek çok daha farklı oluyor. Sonra Merve’nin asla unutamadığı bir dondurma yedik ve sonra bizi şehri gece görebileceğimiz bir tepeye çıkardılar. Zaten Krakow çok fazla yükseltisi olan bir şehir değil. Çıktığımız tepeden hemen hemen yeri görebildik. Birlikte harika bir akşam geçirdik.
Eve döndüğümüzde çamaşırlar yıkanmıştı, onları astık. Sonra birlikte bir şeyler içtik ve yarın nereleri gezebileceğimiz hakkında konuştuk. Yarın sabah birlikte kahvaltı yapacağız. Üzerine Merve bize Türk kahvesi yapacak.
Sonra odalarımıza geçtik. Kullanacağımız odadaki koltuk arızalı olduğundan matlarımızı yere atıp öyle uyuyacağız. Yarın turda bir hafta oluyor. Çok güzel günler geçiriyoruz.
Çok yorulduk artık uyuma vakti.
Bugünle ilgili hazırladığımız videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz.
Günlük Yol Bilgileri: Brzesko yakınlarındaki hotelden-Krakow 70 km
Henüz Yorum Yok